İnsanlar uyku halindeyken görsel ve işitsel olarak bazı şeyler duyar veya görür. Bu görmüş veya işitmiş olunulan rüyaların etkiside insanlar üzerinden bir hayli fazladır. Görmüş oldukları şeyin ne olduğuna tam karar verebilmek için rüya tabirleri diye adlandırdığımız geniş kapsamlı yorumların yer aldığı etkinlikten yararlanarak rüyalarının ne anlama geldiğini öğrenmeye çalışırlar. Ama internette yer alan çoğu bilginin ne kadar doğru olduğuda tartışılır. Bunu ayırt edebilmek oldukça güçtür. Bazen rüyaları çevremizdeki insanlar, büyüklerimiz, yakınlarımız daha iyi yorumlayadabiliyor. Aslında onlarında bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak hiç de fena fikir sayılmaz.
Rüyaların çok daha geniş bir tarihi olduğu kesin. Bu zamana kadar insanlar, gördükleri rüyalardan kendilerine göre çeşitli anlamlar çıkararak, bu rüyaların ne mesaj taşıdıkları konusunda fikir üretmişlerdir. Rüyalar insan psikolojisinin, bilinçaltına yansımasıdır.
Bu duruma kişisel bir yorum getirmek gerekirse, insanların görmek istemedikleri şeyleri görmeyeceklerini düşünüyorum. Yani rüyaların tamamen insanların kendi kendine oluşturmuş olduğu yansımalar olduğu fikrindeyim. Ülkemizde rüya tabirleri olayı çok fazla abartılıyor. Birçok tv kanalında bu konuyla ilgili programlar yapılıyor, insanlar telefonlarla bağlanma ihtiyacı hissediyorlar. Aslında konusunda uzman kişilere gitmek, bu iş ile ilgilenen uzmanlara gitmek bana en mantıklısı gibi geliyor.
Rüyalar her ne kadar tartışılsa da, her rüyanın bir yorumu olsa da, şimdiye kadar insanların uyku halindeyken görmüş olduğu şeylerin çoğu henüz gizemini koruyor. Bence gördüklerimiz, anlatılanların sadece %1 lik bir kısmını oluşturuyor. Bu gizem hakkında ufak bir tanım veriyor da diyebiliriz.